Türk Medline
Dokran

DİYABETİK AYAK İNFEKSİYONLARINDA ETKENLER VE ÇOĞUL İLAÇ DİRENÇLİ PATOJENLERLE İLİŞKİLİ FAKTÖRLER

YAHYA UTLU, OKAY BAŞAK, FÜRÜZAN BOZKURT-KOZAN, M BÜLENT ERTUĞRUL

Klimik Dergisi - 2019;32(1):84-89

Adnan Menderes Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Aile Hekimliği AD, Aydın, Türkiye

 

Amaç: Bu çalışmada diyabetik ayak infeksiyonu olan hastalarda infeksiyona yol açan etkenlerin ve direnç oranlarının belirlenmesi ve çoğul ilaç dirençli (ÇİD) bakteri üremesi açısından risk faktörlerinin saptanması amaçlanmıştır. Yöntemler: Eylül 2016 ve Ağustos 2017 tarihleri arasında kronik yara ve infeksiyonları bakım ünitesinde tedavisi tamamlanan 114 diyabetik ayak tanılı hastanın izlem formları retrospektif olarak değerlendirildi. Antibiyogram sonucuna göre, üreyen etken, Gram-negatif bir bakteriyse en az iki antibiyotik grubuna dirençli olması, enterokoksa penisilin grubuna dirençli olması, stafilokoksa metisiline dirençli olması halinde, ÇİD olarak kabul edildi. Aynı kültürde birden fazla etkenin ürediği durumlarda, etkenlerden birinin ÇİD olması değerlendirme için yeterli sayıldı. Bulgular: Çalışmaya 73 (%64)’ü erkek 114 hasta dahil edildi. Hastaların 91 (%79.8) ’inde PEDIS sınıflamasına göre evre 3 ve 4 ayak infeksiyonu vardı. Yara yerlerinden alınan örneklerin 85 (%74.6)’inde üreme saptandı; bunların 11 (%12.9)’i ikili üreme şeklindeydi. Otuz beş (%36.4)’i Gram-pozitif ve 61 (%63.6)’i Gram-negatif olmak üzere toplam 96 mikroorganizma üredi. En sık infeksiyon etkenlerinden 24 (%25)’ü koagülaz-negatif stafilokoklar, 19 (%19.8)’u Pseudomonas aeruginosa ve 12 (%12.5)’si Escherichia coli idi. Alınan ilk yara yeri örneğinde üreyen tüm etkenler içinde ÇİD bakteri sayısı 46 (%47.9) idi. En sık izole edilen infeksiyon etkenlerinden ÇİD olanların oranı koagülaz-negatif stafilokoklar için %66.7, P. aeruginosa için %89.5 ve E. coli için %41.7 idi. ÇİD bakteri üremesiyle periferik arter hastalığı (p≤0.001), hipertansiyon (p≤0.001), polimikrobiyal üreme (p=0.023) ve hastane yatış öyküsü (p=0.026) arasında anlamlı bir ilişki mevcuttu. ÇİD bakteri üremesiyle osteomyelit arasındaki ilişki ise istatistiksel olarak anlamlı bir düzeye ulaşmadı (p=0.052). Sonuçlar: Çalışmaya alınan her dört hastadan üçünde ilk derin doku kültüründe bakteri üremiştir. En sık izole edilen infeksiyon etkenlerinden ÇİD olanların oranları, benzer çalışmalarda saptanan en yüksek oranlar arasındadır. Antibiyotiklere karşı gelişen direnç tüm dünyada insan yaşamını tehdit eden önemli bir sorundur ve çalışmamızda da görüldüğü gibi bu tehdit diyabetik ayak infeksiyonları için de belirgindir. Klimik Dergisi 2019; 32(1): 84-9.