Türk Medline
Dokran

İNFERTİL VARİKOSELLİ ERKEKLERDE VARİKOSELEKTOMİDEN SONRA FERTİLİTE DÜZELMESİNİN; SERUM, SEMİNAL PLAZMA VE SPERMATİK VEN İNHİBİN B DÜZEYLERİ İLE İLİŞKİSİ

TURGUT YAPANOĞLU, ALİ ARAS, ŞENOL ADANUR, HÜSEYİN KOCATÜRK, YILMAZ AKSOY, İSA ÖZBEY

Urology Research & Practice - 2008;34(4):450-455

Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji AD, ERZURUM

 

Bu çalışmanın amacı, infertil varikoselli erkeklerde varikoselektomiden sonra fertilite düzelmesinin serum, seminal plazma ve spermatik ven inhibin B düzeyleri ile ilişkisini araştırmaktır. Çalışmaya toplam 21 varikoselli infertil hasta ve 8 fertil erkek alındı. Varikoselektomi yapılacak hastalarda önce semen analizi yapıldı ve yalnızca semen ölçütlerinde bozukluk olan hastalar ameliyat programına alındı. Çalışma grubundaki hastalarda seminal plazma, periferik ven ve ameliyat sırasında ise spermatik ven kan örnekleri toplanarak inhibin B düzeylerine bakıldı. Kontrol grubunda seminal plazma inhibin B düzeyi bakılmadı, yalnızca izinleri alındıktan sonra periferik ven ve spermatik venden elde edilen serum inhibin B düzeylerine bakıldı. Varikoselektomi yapılan hastalar 7 ay sonra kontrole çağrıldı. Semen analizi ve fertilite durumları açısından yeniden değerlendirildi. Hastaların 7. aydaki fertilite durumları ile başlangıçta bakılan periferik ven, spermatik ven kanı ve seminal plazma inhibin B düzeyleri arasındaki korelasyon istatistiksel olarak test edildi. Çalışma grubunda periferik ven kanı, spermatik ven kanı ve seminal plazma ortalama inhibin B düzeyleri sırasıyla 149.10±132.99 pg/ml (23.12-520.07 pg/ml), 288.17±150.94 pg/ml (51.02-529.29 pg/ml) ve 207.63±115.13 pg/ml (71.82-481.31) olarak saptandı. Kontrol grubunda periferik ven kanı ortalama İnhibin B düzeyi 157.28±154.46 pg/ml (15.21-511.28 pg/ml) iken, spermatik ven kanı ortalama İnhibin B düzeyi 313.48±118.52 pg/ml (156.72-498.12 pg/ml) idi. Varikoselektomi yapılan hastaların ameliyat sonrası 7. aydaki kontrollerinde %71.4‘ünde (15/21) anlamlı total motil sperm artışı oldu, %9.5‘inin (2/21) eşinde ise gebelik oluştuğu gözlendi. Gebelik oluşan kadınların eşlerinin inhibin B düzeyleri hem çalışma grubunun hem de kontrol grubunun en düşük inhibin B düzeyleri idi. Sonuç olarak eşinde gebelik saptanan hastaların inhibin B düzeylerinin her üç örnekte de en düşük olması inhibin B‘nin varikoselektomi başarısını öngörmede bir belirteç olabileceğine işaret etmektedir. Ancak cutt-off değerleri belirlemek için daha fazla hasta içeren geniş çalışmalara gereksinim olduğunu düşünmekteyiz.