Türk Medline
Dokran

PSİKANALİZİ ELEŞTİRİN!.. AMA ÖYLE DEĞİL!

GÜNSEL KOPTAGEL-İLAL

Türk Psikiyatri Dergisi - 1996;7(3):163-168

İstanbul Üniv. Cerrahpaşa Tıp Fak., Psikiyatri Bl., İstanbul

 

Bilimsel düşüncede eleştiriler ve karşıt görüşler kaçınılmaz ama gerekliliği de yadsınamayan tepkilerdir. Yeni buluşların gelişiminin ilerlemesinde ve kötüye kullanılma olasılıklarının denetiminde yardımcı olurlar. Psikanaliz ilk ortaya atıldığından beri geçen uzun yıllar boyunca en geniş çapta tartışılmış ve karşıtlarının saldırısına uğramış insan bilimlerinden biridir. Ne var ki, bu durum, karşıtlarının onu tümden yadsıma eğilimini de haklı çıkarmaz. Geçeri bir eleştirinin kesin nesnel bir tutumla, konuyu yeterli bilgiye dayanarak ve geniş bir bakış açısından ele alarak yapılmış olması gerekir. Psikanaliz, özel niteliği ve insan yaşamının dinamizmasıyla çok yakından ilişkili olması nedeniyle, sosyal çevre etkilerine çok açık bir bilim dalıdır. Dolayısıyla, yüzyılımızın ilk yarısındaki yıllarda, psikanalizin öncülerini göç etmeye zorlayan ve Avrupa'daki çalışma grubunun dağılmasına neden olan sosyal politik baskılar uygulaması da temel ilkelerinden bazı sapmaların meydana gelmesine yol açmıştır. Ancak, yüzyılın ikinci yarısındaki yıllar içinde psikanalizin Avrupa'da kendini yeniden toparlayıp temel ilkelerine yeniden kavuşmuş olduğunun ve sağlam varlığını sürdürdüğünün yeterince kanıtı vardır. Psikanaliz ve psikoterapinin tedavi yöntemi olarak uygulanmasına daha geç başlamış ülkelerde, bu yöntemin kötüye kullanılma tehlikesi daha fazla olduğundan, üzerinde dikkatle durulup, daha bilinçli denetimi gerekir.