Türk Medline
ADR Yönetimi
ADR Yönetimi

ALERJİK RİNOKONJONKTİVİTLİ HASTALARDA KOROİD VE RETİNA DEĞİŞİKLİKLERİ

ÖMER AKÇAL, MATİN SULEYMANZADE, BURCU IŞIK, MEHMET GİRAY ERSÖZ

Pamukkale Tıp Dergisi - 2024;17(4):734-744

Department of Pediatrics, Division of Immunology and Allergy Clinic, Biruni Univesity Medicine Faculty Hospital, Istanbul, Türkiy

 

Amaç: Alerjik rinokonjonktivit (ARK), burun ve konjonktival mukozanın iltihaplanmasına bağlı olarak hapşırma, burun akıntısı, burun tıkanıklığı ve gözde ve burunda kaşıntı ile karakterize alerjik bir üst solunum yolu hastalığıdır. ARK hastalarında hem koroid hem de retina bölgelerini değerlendiren çalışma bulunmamaktadır. Amacımız ARK’lı hastaları tanı anında ve tedaviye başlamadan önce Optik Koherens Tomografi (OKT) kullanarak değerlendirmektir. Gereç ve yöntem: Bu prospektif kesitsel çalışmaya Çocuk Alerji ve İmmünoloji Polikliniği’ne başvuran 30 ARK hastası ve 30 sağlıklı kontrol dahil edildi. OKT taramaları, gelişmiş derinlik görüntüleme (EDI) modunda Cirrus HD OCT-5000 (Carl Zeiss, Jena, Almanya) ile ölçüldü. Bulgular: Çalışma popülasyonunun hasta grubunun %66,7’si (n=20), kontrol grubunun %56,6’sı (n=17) kadındı. Ortalama yaş hasta ve kontrol gruplarında sırasıyla 13±2,3 ve 13,9±1,8 yıldı. Astımlı ARK hastalarında temporal subfoveal koroid kalınlığı istatistiksel olarak anlamlı derecede daha inceydi (p=0,032). ARK’lı hastalarda minimum ganglion hücre-iç pleksiform tabaka (GCIPL) kalınlığı ile mutlak eozinofil sayısı arasında güçlü bir negatif korelasyon bulundu (r:-0,551, p<0,0001). Sonuç: Çalışmamızda ARK hastalarında GCIPL kalınlığı daha düşüktü. Benzer şekilde astımlı hasta grubumuzda da minimum GCIPL kalınlığı istatistiksel anlamlı bulunmasa da astımı olmayanlara göre daha düşüktü. Sonuçlarımız çoklu alerjen duyarlılığının ve yüksek eozinofillerin GCIPL kalınlığını etkileyebileceğini göstermektedir. Ancak kronik takip sırasında hem koroid hem de retina dokusu etkilenebilir. Bu bulguları desteklemek için daha ileri çalışmalara ihtiyaç vardır.