Türk Medline
Dokran

ANTİKOAGULAN TEDAVİYE BAĞLI KAS İÇİ KANAMALAR: İLERİ YAŞ BİR RİSK FAKTÖRÜ MÜDÜR?

NİLGÜN ÇINAR, ŞEVKİ ŞAHİN, ALPER KARAOĞLAN, SİBEL KARŞIDAĞ

Nöropsikiyatri Arşivi - 2010;47(3):267-270

Faculty of Medicine, Maltepe University, Department of Neurology, İstanbul, Turkey

 

Oral antikoagülan tedavi (OAT), belli kalp hastalıklarında serebral emboliyi önlemede etkilidir. Hematomlar OAT‘ nin en önemli komplikasyonudur ve önemli yapılar içine kanama ile hastanın hayatını tehdit edebilmektedirler. Burada, atriyal fibrilasyon ve suni kalp kapakları için verilen warfarin tedavisi sırasında psoas, kuadriseps, pektoral ve rektus abdominis kaslarında lokalize hematomu ve anemisi olan dört hasta bildirilmiştir. Bilgisayarlı tomografi ve manyetik rezonans görüntüleme, her olguda kesin tanı koyulmasında yardımcı olmuştur. Hastalarımızın üçü kadın, biri erkekti. Bu süreçte hastaların International normalized ratio (INR) değerleri terapötik pencere içinde bulunmuştur. Hastaların tümü warfarin tedavisi sırasında düşme ya da çarpma gibi küçük travmalara maruz kalmışlardır. Antikoagülan tedavi kanama saptandıktan sonra yaklaşık 1 hafta süreyle kesilmiştir. Üç hastada konservatif tedavi yeterli olduğu halde, rektus abdominis hematomu olan bir hastada retroperitoneal kanama sonucu cerrahi dekompresyon yapılmıştır. Oral antikoagülan tedavi başladıktan sonra takipleri sırasında hastalarda kanama veya diğer komplikasyonlar tekrarlamamıştır. Olgularımızın yaşlı ve minör travma hikayesi olan hastalar olmaları ortak özellikleriydi. Sonuç olarak, biz antikoagülan tedavi altında olan, özellikle ileri yaştaki hastaların, her türlü travma konusunda daha ayrıntılı biçimde uyarılmaları gerektiğini düşünmekteyiz.