Türk Medline
Dokran

ARNOLD CHİARİ TİP 1 TANI VE TAKİBİNDE DİNAMİK BOS MRG BULGULARI

BEGUMHAN BAYSAL, MAHMUT BİLAL DOGAN, ERCAN BOSNAK, MEHMET SABRİ GÜRBÜZ, NEJAT ISİK

Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıp Dergisi - 2021;54(3):412-418

Istanbul Medeniyet University, Göztepe Prof. Dr. Süleyman Yalçın City Hospital, Department of Radiology, Istanbul, Turkey

 

Amaç: Chiari malformasyonu farklı alt tipleri barındıran, geniş bir klinik prezentasyona sahip ve bu nedenle farklı takip ve tedavi yöntemleri olan bir hastalık yelpazesidir. Bu çalışmada Arnold Chiari Malformasyonu Tip-1 (CM-1) tanılı hastalarda preoperatif ve postoperatif dönemde manyetik rezonans görüntüleme (MRG) ile elde edilen beyin omurilik sıvısı (BOS) dinamikleri ve klinik skorlama sistemlerinin karşılaştırılması amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Ocak 2016 ile Haziran 2020 tarihleri arasında BOS MRG yapılan CM-1 tanılı 21 hasta dâhil edildi. Ayrıca 21 sağlıklı gönüllü değerlendirildi. Tüm hastalara CM-1 ile ilişkili semptomlar nedeniyle dekompresyon cerrahisi uygulanmıştı. 21 hastanın preoperatif MRG bulguları ile klinik bulguları arasındaki ilişki değerlendirildi. Cerrahi uygulanan 21 hastanın klinik ve görüntüleme bulgularındaki değişiklikler karşılaştırıldı. Bulgular: Ölçümler serebellar tonsil seviyesinin hemen altından yapıldı. CM-1 hastalarının ameliyat öncesi pik pozitif ve negatif hızları (PPV-PNV) sağlıklı gönüllülerden daha yüksekti (PPV: 6,26±2,72 vs 3,89±1,74 cm/s, p=0.001; PNV: -7,45±3,36 vs -3,61±2,65 cm/s, p=0.001). CM-1 hastalarının posterior subaraknoid alandan yapılan ölçümde net debi değeri sağlıklı gönüllülere göre daha düşüktü (p=0.017). Hastaların 13’ünde (%62) ters akıma bağlı ’aliasing’ görüldü. Ameliyat sonrası PPV ve PNV değerleri azaldı (PPV: 6,26±2,72’ye karşı 4,73±1,94 cm/s, p=0.017; PNV: -7,45±3,36’ya karşı -4,97±1,97, p=0.005). Net Akış ise arttı (0.32’ye karşı 2.21 ml/dak; p=0.053). Postoperatif yanıt, tonsiller herniasyon derecesi ile ters orantılı idi. Hastalarda Asgari skoru arttıkça, PPV ve PNV değerleri de artmaktadır (sırasıyla p=0.003 ve p=0,032) Sonuç: Bulgularımız, MR görüntüleme kullanılarak elde edilen akış dinamikleri ve morfolojinin klinik bulgularla ilişkili olduğunu, cerrahi ihtiyacı ve zamanlamasını belirlemede yararlı bir araç olabileceğini düşündürmektedir.