Türk Medline
Dokran

ATLANTOAKSİYEL EKLEM İNSTABİLİTESİNDE SUBLAMİNAR SARMAL İPEKLE YAPILAN REDÜKSİYON VE ARTRODEZ

KADİR KOTİL, MUSTAFA GÖKHAN BİLGİLİ, SELİM KAYACI

Acta Orthopaedica et Traumatologica Turcica - 2014;48(4):443-448

1İstanbul Arel Üniversitesi Sağlık Bilimleri Yüksekokulu, Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü, İstanbul;

 

Amaç: Bu yazıda atlantoaksiyel eklem instabilitesinde sublaminar telleme yerine kalın sarmal ipek kullanılarak yapılan C1-C2 artrodez tekniğinin klinik ve radyolojik sonuçlarının değerlendirilmesi amaçlandı. Çalışma planı: Atlantoaksiyel instabilitesi bulunan ve redüksiyonları yapıldıktan sonra sublaminar sarmal ipekle C1-C2 füzyonu gerçekleştirilen 16 hasta (10 kadın, 6 erkek; ortalama yaş: 43.4, ortalama takip süresi: 34 ay) retrospektif olarak incelendi. Açık redüksiyondan sonra tel yerine sarmal ipekle iki taraflı laminaları bağlanan ve sonrasında otogreftle artrodezi yapılan bu olguların, redüksiyon oranları, vidaların pozisyonları ve füzyon değerleri bilgisayarlı tomografiyle değerlendirildi. Bulgular: Cerrahi öncesi ortalama atlantodental açıklık (ADA) değeri 8 (dağılım: 6-11) mm, cerrahi sonrasında ise ortalama 2.1 (dağılım: 0.5-2.5) mm olarak ölçüldü. Dural veya spinal kord yaralanmasına bağlı bir komplikasyon gözlenmedi. Tüm olgularda redüksiyonun tam olduğu görüldü. Sadece bir olguda füzyon oluşmadı (%6.25). Olguların cerrahi sonrası fleksiyonda ortalama 10 mm olan ADA değeri, ekstansiyonda 1 mm olarak ölçüldü. Tomografik ince kesitlerde C1-C2 arasında bir olgu hariç greft ayrışmasına ait bulguya rastlanmadı. İki adet vidada (%4) malpozisyon belirlendi. Çıkarımlar: Sublaminar sarmal ipek tekniği güvenli anatomik redüksiyon sağlaması, ucuz ve basit bir yöntem olması, ekstra implant gerektirmemesi, gevşememesi, nörolojik hasar yaratmaması ve radyolojik kirlilik oluşturmaması nedeniyle sublaminar tellemeye alternatif bir cerrahi uygulamadır.