Ümmügülsüm DİKİCİ, Öner ÖZDEMİR
Kocatepe Tıp Dergisi - 2025;26(4):390-400
Atopik dermatit, tekrarlayan egzamatöz lezyonlar ve yoğun kaşıntı ile karakterize, alevlenme ve iyileşme periyotlarıyla seyreden yaygın bir inflamatuvar cilt hastalığıdır. Yaşa göre lezyonların görüldüğü bölgeler değişmekle beraber, hastalık her yaştan ve etnik kökenden insanı etkilemektedir. Yoğun kaşıntının gece uyku düzenini bozması sonucu oluşan uykusuzluk, ağır egzamatöz lezyonların görüntüsü, kuru cildin sürekli bakım gerektirmesi, hastalar ve yakınları üzerinde psikososyal negatif etkilere neden olmaktadır. Bunun yanında epitel bariyer bütünlüğünün bozuk olması bu hastalarda gıda alerjisi, astım ve alerjik rinit dahil olmak üzere birden fazla komorbid hastalık riskinin artmasıyla ilişkili bulunmuştur. Güçlü bir genetik yatkınlığı, epidermal disfonksiyonu, T hücre kaynaklı inflamasyonu ve mikrobiyal disbiyozu içeren patofizyolojisi oldukça karmaşıktır. Terapötik hedefler, kaşıntıyı azaltmaya ve hastalık kontrolünü sağlamaya odaklanan çok adımlı bir yaklaşım gerektirir. Hastalara temel cilt bakımı ve tetikleyicilerden kaçınma konusunda tavsiyelerde bulunulmalıdır. Üç yaşından küçük çocuklarda tetikleyici ajan olarak gıdalar, daha ileri yaşlardaki hastalarda ise aeroalerjenler akılda tutulmalıdır. Mikrobiyal disbiyozun düzeltilmesine yönelik probiyotik tedavi güncel literatürde yerini almaktadır. Tüm bunların yanında tedavinin her basamağında cildin nemlendirilmesi yer almalıdır. Nemlendirme, tedavi basamaklarının temelini oluşturmaktadır. Antihistaminiklerin kaşıntıyı gidermek amaçlı kullanılması tartışmalıdır. Sedatif etkili antihistaminiklerin kısa süreli kullanımının uyku üzerine olumlu etki yaptığı bilinmektedir. Hastalığın alevlenme döneminde ve/veya kronik/tekrarlayan lezyonlarda topikal antiinflamatuar ajanlar düşünülmelidir. Bununla birlikte, orta ila şiddetli atopik dermatitin tedavisi halen zordur. Yeni, etkili, güvenli ve hedefe yönelik tedavilere ihtiyaç duyulmaktadır. Topikal ve sistemik tedavi seçenekleri olsa da atopik dermatitin günümüzde küratif bir tedavisi mevcut değildir. Fakat giderek artan sayıda yenilikçi ve hedefe yönelik tedaviler, dirençli atopik dermatiti olan hastalar da dahil olmak üzere hastalık kontrolünün sağlanması için umut vaat etmektedir.