ANIL DOĞAN BEKTAŞ, EMİNE OLCAY YASA, ZAFER HABİP, ESRA KOÇOĞLU
Çocuk Enfeksiyon Dergisi - 2023;17(3):147-155
Giriş: Bu çalışmanın amacı steril vücut bölge kültürlerinde Candida spp. üremesi olan çocuklardan izole edilen Candida türlerinin dağılımı, invaziv kandidiyazis için risk föktörlerinin ve mortalite üzerinde etkili olan faktörlerin belirlenmesidir. Gereç ve Yöntemler: İstanbul Medeniyet Üniversitesi Göztepe Prof. Dr. Süleyman Yalçın Şehir Hastanesi pediyatrik yataklı servisleri ve yoğun bakımlarında Ocak 2017-Aralık 2018 tarihleri arasında steril vücut bölge kültürlerinde Candida spp. üremesi saptanan hastalar mikoloji laboratuvar kayıtlarından tespit edilip hasta bilgileri ve epikriz dosyaları retrospektif olarak incelendi. Hastaların demografik, mikrobiyolojik ve klinik verileri mikoloji laboratuvar kayıtlarından ve dosyalarından kaydedildi. Bulgular: Altmış üç hastada (%55.75) C. albicans, 15 (%13.27)’er hastada C. glabrata ve C. parapsilosis, 14 (%12.39) hastada C. tropicalis, yedi (%6.19) hastada C. kefyr, üç hastada (%2.65) C. krusei ve birer hastada (%0.88) C. guilliermondii, C. lipolytica, C. lusitaniae olduğu görülmüştür. Hastaların %91.1’inde en az bir risk faktörü mevcuttu. Hastanede yatış süresinin uzunluğu, altta yatan malignite ve immün yetmezlik, kardiyak yetmezlik, kalıcı üriner kateter ve santral venöz kateter kullanımı, total parenteral nütrisyonla beslenme ve diyaliz mortaliteyle ilişkili faktörlerdi. Antifungal tedavi kullanımının sağkalıma etkisinin olumlu olduğu görüldü. C. parapsilosis üremesi olanlarda yaş grubunun daha küçük, yatış, mekanik ventilatörde kalma, geniş spektrumlu antibiyotik kullanma süresinin daha uzun olduğu ve yine daha uzun süre antifungal tedavi aldığı görüldü ve istatistiksel olarak anlamlı saptandı. C.albicans’ın çocuk yoğun bakım ünitesinde yatan hastalarda, C. parapsilosis’in ise yenidoğan yoğun bakım ünitesinde yatan hastalarda daha yüksek olduğu görüldü. Risk faktörleri açısından C. albicans immün yetmezlik ve geniş spektrumlu antibiyotik kullanımıyla ilişkili iken, C. parapsilosis cerrahi müdahale varlığı, Candida kolonizasyonu, kronik akciğer hastalığı, kalıcı üriner ile santral venöz kateter kullanımı ve enteral beslenme yokluğuyla ilişkili saptandı. Her iki türün de mortalite ile ilişkileri istatistiksel olarak anlamlı saptanmadı. Sonuç: Sonuç olarak hastanemizde invaziv kandidiyazisli çocuklarda en sık etken hala C. albicans olmakla beraber, iki yıllık periyotta non-albicans türlerin artış hızı daha fazla saptanmış, yenidoğan yoğun bakımda ise literatürde belirtilenin aksine C. parapsilosis daha baskın suş olarak görülmüştür. Hastanede yatış süresinin uzunluğu, altta yatan malignite ve immün yetmezlik, kardiyak yetmezlik, kalıcı üriner kateter ve santral venöz kateter kullanımı, total parenteral nutrisyon (TPN) ile beslenme ve diyaliz, mortaliteyle ilişkili faktörlerdir. İnvaziv kandida enfeksiyonlarında lokal epidemiyolojik verilerin ve risk faktörlerinin bilinmesi ampirik tedavi için oldukça önemlidir.