Türk Medline
Dokran

ÇOCUKLARDA TANIDAN TEDAVİYE HİDATİK HASTALIĞI: ON YILLIK TEK MERKEZ DENEYİMİ

AYŞEGÜL ELVAN TÜZ, YILDIZ EKEMEN KELEŞ, ASLIHAN ŞAHİN, GÜLNİHAN ÜSTÜNDAĞ, SELİN TAŞAR, EDA KARADAĞ ÖNCEL, AHU KARA AKSAY, MUSTAFA ONUR ÖZTAN, GÖKHAN KÖYLÜOĞLU, AHMET ERGİN ÇAPAR, DİLEK YILMAZ ÇİFTDOĞAN

Türkiye Parazitoloji Dergisi - 2022;46(3):189-194

Sağlık Bilimleri Üniversitesi, İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Kliniği, İzmir, Türkiye

 

Amaç: Hidatik hastalığı, Echinococcus granulosus’un neden olduğu parazitik bir zoonozdur ve Türkiye’de endemiktir. Klinik bulgular çeşitlidir ve anatomik yerleşimle ilişkilidir. Bu raporda, çocuklarda hidatik hastalığının tanı, tedavi ve izlemini 10 yıllık deneyimimizle paylaşmayı amaçladık. Yöntemler: Hidatik hastalığı tanılı 57 çocuk olgu, hastane kayıtlarından geriye dönük olarak incelendi. Tanı, klinik, serolojik ve radyolojik bulgulara dayandırıldı. Tedavi yanıtı klinik, radyolojik ve serolojik bulgularla değerlendirildi. Bulgular: Toplam 57 olgunun erkek/kız oranı 2.4:1 ve yaş ortalamaları 113,6±45,9 ay idi. En sık görülen başvuru yakınması karın ağrısıydı (%42,1). Olguların 22’sinin (%38,6) eozinofilisi mevcutken; indirekt hemaglütinasyon test pozitifliği 27 olguda (%47,4) saptandı. Olguların 18’inde (%31,6) çoklu organ tutulumu vardı. Çoklu organ tutulumu olanlarda, kistlerin batın yerleşimli olma olasılığı daha yüksek bulundu (p=0,005). Tedavi amacıyla cerrahi girişim uygulanan 50 olgudan (%87,7), 45’inin (%78,9) açık cerrahi, 5’inin (%8,8) perkütan aspirasyon, enjeksiyon ve reaspirasyon yöntemi ile opere olduğu saptandı. Konservatif tedavide Albendazol verilen 52 (%91,2) olgu mevcuttu ve tedavi süreleri ortalama 15,5±17,2 aydı. Kist rüptürü gelişen 10 olgu (%17,5) mevcuttu ve semptom süreleri, kist rüptürü gelişmeyen olgulara göre daha kısaydı (p=0,017). Dispne görülen ve ağızdan kaya suyu gelen olgularda kist rüptürü olma olasılığı daha yüksek bulundu (sırasıyla p=0,001, p=0,005). İzlemde beş olguda (%8,8) nüks geliştiği görüldü. Tartışma: Hastalığın endemik olduğu bölgelerde kişisel alışkanlık ve sağlık eğitiminden oluşan önleme ve kontrol programlarına rağmen, hidatik hastalığının aktif geçişi çocuklarda görülmekte ve önemli bir halk sağlığı sorunu olmaya devam etmektedir. Endemik bölgelerde şü pheli radyolojik ve klinik bulgular varlığında hidatik hastalığı mutlaka akla getirilmelidir. Tanı ve tedavi prosedürleri oluşması adına, kontrollü klinik çalışmalara ihtiyaç duyulmaktadır.