Türk Medline
Dokran

COVID-19 HASTALIĞINDA RADYOLOJİK VE LABORATUVAR PARAMETRELERİNİN PROGNOZA ETKİSİ

KADİR BURAK ÖZER, BERK ÇİMENOĞLU, ATTİLA ÖZDEMİR, MESUT BUZ, KAZİBE KOYUNCU, FATİH DOĞU GEYİK, RECEP DEMİRHAN

Southern Clinics of Istanbul Eurasia - 2020;31(3):203-207

Sağlık Bilimleri Üniversitesi İstanbul Kartal Dr. Lütfi Kırdar Şehir Hastanesi, Göğüs Cerrahi Kliniği, İstanbul, Türkiye

 

GİRİŞ ve AMAÇ: 2019 yılı sonlarına doğru daha önceden bilinmeyen bir hastalık Çin’in Hubei bölgesinin Wuhan kentinde ortaya çıktı ve sonrasında dünya çapına yayılarak bir pandemiye dönüştü. Bu salgın birçok ülkeyi etkiledi fakat Türkiye’de diğer ülkelere göre mortalite oranlarının ve yoğun bakım ihtiyacının nispeten daha düşük olduğu gözlemlendi. Bu çalışmamızda servis ve yoğun bakım hastalarını karşılaştırarak serviste takip edilen hastaların, yoğun bakım ihtiyacını azaltan faktörleri değerlendirmeyi amaçladık. YÖNTEM ve GEREÇLER: Toplam 166 hasta COVID-19’un radyolojik ve laboratuvar bulgularını ortaya çıkarmak için araştırıldı. Yüz bir (%60.8) hasta pandemi servisinde, 65 hasta da (%39.15) yoğun bakım ünitesinde tedavi edildi. BULGULAR: Hastaların ortalama yaşları değerlendirildiğinde pandemi servisinde ortalama 61.1±16.2 (23-93), yoğun bakım ünitesinde ise ortalama 64.6±15.7 (15-90) olarak saptandı (p>0.05). İlk bakılan ortalama CRP değerleri pandemi servisinde takip edilen hastalarda ortalama 68.14±6.5 mg/dl (3.11-271), yoğun bakım ünitesinde takip edilen hastalarda ise ortalama 117.07±11.5 mg/dl (0-360) olarak saptandı (p<0.05). Ortalama D Dimer değerleri ise yoğun bakımda takip edilen hastalarda ortalama 5572.2±1075.6 ng/ml iken pandemi servisinde takip edilen hastalarda ise ortalama 1904.9±290.7 ng/ml olarak belirlendi (p<0.05). D dimer ve CRP değerleri arasında korelasyon izlendi (p<0.05). Yoğun bakım ünitesinde takip edilen 66 hastadan 30’unda (%49.2) erken evre BT bulguları, 22’sinde (%36.1) progresif evre BT bulguları ve 9 (%14.8) hastada ise ciddi evre BT bulguları izlendi. Fakat pandemi servisinde tedavi edilen 101 hastanın 67’sinde (%66.9) erken evre, 32’sinde (%31.7) progresif evre ve 2 (%2) hastada ise ciddi evre BT bulguları izlendi. TARTIŞMA ve SONUÇ: Bu çalışma sonucunda, COVID-19 hastalığında tomografik evrelemenin ciddi prognostik faktör olduğu ve tedavi protokollerinin buna göre değiştirilebileceği saptanmıştır. Ayrıca laboratuvar testlerinden CRP ve D-dimer’in, hastaların takibi esnasında prognozun belirlenmesinde önemli bir yer tuttuğu gösterilmiştir. Böylelikle tedavi algoritmaları oluştururken bu parametrelerin göz önünde bulundurulması gerekliliği ortaya çıkmıştır. Sonuç olarak, COVID-19 tanılı hastalarda tedavinin başarısı için tomografik evreleme ve CRP ile D-dimer gibi laboratuvar parametrelerinin önemli prognostik faktörler olarak değerlendirilmesi gerekmektedir.