Türk Medline
ADR Yönetimi
ADR Yönetimi

COVID-19 PANDEMİSİNİN TÜRK İNSANLARININ SİRKADİYEN RİTMİNE VE YAŞAM KALİTESİNE ETKİSİ SİBEL CAL-KAYİTMAZBATİR

SİBEL CAL-KAYİTMAZBATİR

Türk Fen ve Sağlık Dergisi - 2021;2(1):84-91

Human Genetics, Cincinnati Children’s Hospital and Medical Center, Cincinnati, OHIO, US

 

Amaç: Çalışmanın amacı COVID-19 pandemisinin Türkiye’de yaşayan insanların yaşam kalitesine ve uyku profillerine olan etkisini anlamaktır. Gereç ve Yöntem: COVID-19 virüsü 2019 yılının Aralık ayında Çin’de raporlanmış ve pandemiye sebep olmuştur. Uluslararası sağlık örgütünün 21 Aralık 2020 haftalık raporuna göre dünya çapında 75 milyondan fazla kişiye COVID-19 teşhisi konulurken, Türkiye için bu rakam 2 milyon ’dur. Bu salgın sırasında insanların günlük yaşamlarında meydana gelen değişiklikler, uyku zamanlarını da değiştirmiştir. Uyku insan hayatının en önemli parçalarından biridir ve sirkadiyen ritim adı verilen mekanizma tarafından kontrol edilmektedir. Bu çalışmada, 1230 birey gönüllü olarak bir ankete katılıp yaşam kaliteleri ve uyuma-uyanma zamanlarının pandemi öncesi ve sonrası durumlarını değerlendirmişlerdir. Bulgular: Anket sonuçları analiz edildiğinde, katılımcıların yüzde 65’i yaşam kalitelerinin önemli ölçüde düştüğünü belirtmiştir. Karantina süreci ve kuralları sebebiyle katılımcıların yüzde 82’si fiziksel aktivitelerinde azalma olduğunu bildirmiştir. Uyuma-uyanma zamanları ise COVID-19 öncesi döneme göre daha geniş bir zamana yayılmıştır. Buna ek olarak, iş günleri ve iş olmayan günler arasındaki fark incelendiğinde, bu farkın pandemi sürecinde neredeyse ortadan kalktığı gözlenmiştir. Bu sonuç da evden okuma ve evden çalışma süreçlerinin katılımcıların uyku düzenlerini duvar saatine göre değil, bireysel vücut saatlerine göre düzenlediklerini göstermektedir. Sonuç: COVID-19 ile yaşam kalitesi düşmesine rağmen, karantina süreci bireylerin günlük yaşamlarını kendi vücut saatlerine göre ayarlayabilmelerine olanak sağlamıştır. Bu görece küçük çaplı anket bile toplumun biyolojik saatinin ve yaşam kalitesinin pandemi sebebiyle değiştiğini ve otoritelerin normale dönüş sürecinde bunu göz önünde bulundurmaları gerektiğini belirtmeye yetmiştir.