Türk Medline
Dokran

DİSOSİYATİF YAŞANTILAR KLİNİK OLMAYAN ÖRNEKLEMDE OBSESİF-KOMPULSİF BELİRTİLERLE İLİŞKİLİDİR: GİZİL PROFİL ANALİZİYLE BİR İNCELEME

MURAT BOYSAN

Nöropsikiyatri Arşivi - 2014;51(3):253-262

Yüzüncü Yıl University Faculty of Arts, Department of Psychology, Van, Turkey

 

Giriş: Obsesif-kompulsif belirtiler ve disosiyatif yaşantılar arasındaki manidar ilişkilere dair çalışmaların sayısı artmaktadır. Bu araştırmada üniversite öğrencilerinden oluşan bir Türk örnekleminde disosiyatif semptomotoloji ve obsesif-kompulsif belirtilerin alt boyutları arasındaki ilişkiler gizil sınıf analizi kullanılarak elde edilen homojen alt gruplarda incelenmiştir. Yöntem: 2976 üniversite öğrencisinden elde edilen Disosiyatif Yaşantılar Ölçeği (DYÖ) maddelerinden oluşan veriye, gizil sınıf analizine dayalı son zamanlarda geliştirilen bir sınıflama yöntemi olarak gizil profil analizi uygulanmıştır. Obsesif-kompulsif belirtiler, anksiyete ve depresyon şiddeti bakımından gruplar arası farklar multinomial regresyon analizleriyle değerlendirilmiştir. Gizil sınıf olasılıklarının obsesif-kompulsif alt ölçekleri, anksiyete ve depresyonla olan ilişkisi Pearson momentler çarpımı korelasyon katsayıları hesaplanarak değerlendirilmiştir. Bulgular: Gizil profil analizi sonuçları disosiyasyon kavramına ilişkin süreksizlik modellerini destekleyici ek kanıtlar sunmuştur. DYÖ maddelerine göre yapılan analiz sonucunda üç alt grup arasında önemli farklılıklar olduğu anlaşılmıştır. Örneklemin önemli bir yüzdesi (%42) yüksek disosiyatif özellik gösteren sınıf içinde kümelenmiştir. Sonraki analizlerde obsesifkompulsif belirtilerin gizil sınıflar arasında manidar düzeyde farklılaştığı görülmüştür. Obsessif-kompulsif belirtiler ve disosiyatif semptomotoloji arasındaki ilişkiler ele alındığında, düşük disosiyasyon düzeylerinin obsesif-kompulsif belirtilerle başa çıkmada tampon işlevi gördüğü halde yüksek disosiyasyonun artmış obsesif-kompulsif belirtilerle ilişkili olduğu gözlenmiştir. Sonuç: Araştırma sonucunda disosiyasyon kavramının en iyi tipolojik bir yaklaşım içinde açıklanabileceği, disosiyatif semptomotolojinin obsesifkompulsif belirtilerdeki artışa neden olurken uyuma yönelik bir başa çıkma stratejisi olarak da işlev gördüğü sonucuna varılmıştır. (Nöropsikiyatri Arflivi 2014; 51: 253-262)