OKTAY ASLANER
Kocatepe Tıp Dergisi - 2022;23(1):58-63
AMAÇ: Toraks tomografisi giderek artan bir şekilde ilk tercih olarak kullanılmaktadır. Bununla birlikte çoğu merkezde, göğüs radyografisi, hemodinamik açıdan stabil travma hastasının acil görüntüleme değerlendirmesinin ayrılmaz bir parçası ve ilk ter¬cih olmaya devam etmektedir. Diğer yandan özellikle travma skorları yüksek olan olgularda öncelikli görüntüleme yöntemi olarak toraks tomografisinin kullanılması önerilmektedir. Bu çalışmada acil servise başvuran toraks travmalarında toraks to¬mografisinin gerekli endikasyonlarda kullanılıp kullanılmadığı¬nı araştırmayı amaçladık. Gereç ve Yöntem: Haziran 2018 - Haziran 2019 tarihleri ara¬sında Alaaddin Keykubat Üniversitesi Alanya Eğitim Araştırma hastanesi acil servisine başvuran tüm toraks travmalı olgular hasta kayıt veri tabanı kullanılarak retrospektif olarak incelendi. Tüm hastaların yaş, cinsiyet, travma tipi ve Glaskow koma skoru oluşturulan forma kaydedildi. BULGULAR: Hastalarımızın %70,7si erkek ve %29,3’ü kadın idi. Toraks travmalarının %98,3ü künt travmaydı. Vakaların %3,8inde kot fraktürü,%2,1inde pnömotoraks,%1,4ünde hemo¬toraks tespit edildi. Vakaların sadece %5,8ine direk grafi çekil¬mişti. Vakaların %45’inde ek travma mevcuttu. SONUÇ: Bu çalışmanın sonuçları; toraks travması nedeniyle acil serviste değerlendirilen olgularda büyük oranda toraks tomog¬rafisinin gereksiz istendiğini göstermektedir. Ayrıca her bir to¬raks tomografisinin direk grafiye göre hastayı 500 kat daha fazla radyasyona maruz bırakması ve toraks tomografisinin direk gra¬fiye göre 80-100 kat pahalı olduğu akılda tutulmalıdır. Gereksiz toraks bt tomografisi çekilmesinin önüne geçebilmek için önce¬likle acil serviste çalışan hekimlerin toraks travmalı hastaya yak¬laşım hususunda eğitilmeleri gerektiğini ve bu konuda daha ileri çalışmaların gerekli olduğunu düşünüyoruz.
