ŞENOL TURAN CANA AKSOY POYRAZ
Journal of Cognitive-Behavioral Psychotherapy and Research - 2015;4(3):133-140
Stres yaşamın kaçınılmaz bir parçasıdır. Stresle baş etme yollarının bilinmesi, ruh ve beden sağlığının korunması ve günlük hayat akışı içerisinde bireylerin sosyal ve mesleki bakımdan işlevsel olabilmeleri için gereklidir. İnsanlar, tarih boyunca yaşamın bir parçası olan stresle baş etmek için birçok farklı yöntem kullanmışlardır. Günlük yaşam stresiyle baş etmede çeşitli terapi yöntemleri ve uygulamaları oldukça etkili çözüm yolları sunmaktadır. Bu terapiler arasında bilişsel davranışçı terapi uygulamalarının stresli kişilere sunduğu baş etme stratejileri oldukça yüz güldürücü sonuçlar vermiştir. Stres kaynağının değiştirilebilir veya değiştirilemez olduğuna karar verildikten sonra uygulanacak çeşitli bilişsel davranışçı terapi yöntemleri bulunmaktadır. Bu bağlamda, Lazarus ve Folkman stresle baş etmede “sorun odaklı” ve “duygu odaklı” olarak adlandırdıkları iki önemli yaklaşım geliştirmişlerdir. “Sorun odaklı” yaklaşımlarda, zaman yönetimi, kendini gözlemleme, sorun çözme becerilerinin kazandırılması hedeflenirken, “duygu odaklı” yaklaşımlarda stresin ortaya çıkardığı olumsuz duyguların kabul veya reddedilmesi, bu duygularla uzlaşmaya çalışılması gibi yollarla duyguların kontrol altına alınması hedeflenir. “Sorun odaklı” ve “duygu odaklı” yaklaşımların uygun olgularda ayrı ayrı uygulanması etkiliyken, birlikte uygulanması tedavi başarısının daha da artmasını sağlamaktadır. Bu yöntemler dışında uygun kişilerde psikodinamik terapiler faydalı olabilir. (Bilişsel Davranışçı Psikoterapi ve Araştırmalar Dergisi 2015; 133-140)