RECEP ALANLI, MURAT BÜLENT KÜÇÜKAY, KADİR SERKAN YALÇIN, İZZET YAVUZ, MUSTAFA METİN YILDIRIMKAYA
Lokman Hekim Health Sciences - 2024;4(3):136-142
Amaç: Kardiyovasküler olaylar ve ölüm oranları, hemodiyaliz tedavisi gören kronik böbrek yetmezliği olan hastalarda yüksektir. Daha yüksek ölüm riski taşıyan hastaların ayırt edilmesi önemlidir. Hemodiyaliz hastalarında dislipidemi daha sık bildirilmiştir. Hemodiyaliz gören hastalarda kolesterol seviyeleri ile ölüm oranları arasında tutarsız sonuçlar bulunmaktadır. Bu çalışmanın amacı, ölüm oranı ile ortalama total kolesterol, trigliserit, yüksek yoğunluklu ve düşük yoğunluklu lipoprotein kolesterol seviyeleri arasındaki ilişkileri incelemektir.Yöntem: Bu çalışma retrospektif olarak, Ocak 2015 ile Aralık 2019 arasında hemodiyaliz tedavisi gören 506 hasta ile gerçekleştirilmiştir. Hemodiyaliz programını takip eden tüm hastalar izlenmiş ve ölüm ya da çalışma bitiş tarihine kadar 6 aylık dönemler için lipid seviyelerine ilişkin veriler kaydedilmiştir. 18 yaş altındaki hastalar ve 60 günden daha kısa süredir hemodiyaliz tedavisi gören hastalar çalışmaya dahil edilmemiştir.Bulgular: Toplam 506 katılımcının 288i (%56,9) hayatta kalmıştır. Ortalama takip süresi 31.7 ay olmuştur. Hayatta kalan hastalarda yüksek yoğunluklu ve düşük yoğunluklu lipoproteinler, trigliserit, total kolesterol seviyeleri, lipid düşürücü ilaç kullanımı anlamlı olarak daha yüksek bulunmuş, ancak hemodiyaliz süresi anlamlı olarak daha düşük bulunmuştur. Regresyon analizinde; yaş, sistolik kan basıncı ve eritropoietin ile tedavi ölüm ile ilişkili bulunmuştur.Sonuç: Hemodiyalize devam eden hastalarda, ortalama total kolesterol, trigliserit, yüksek yoğunluklu ve düşük yoğunluklu lipoprotein kolesterol seviyelerindeki düşüşler, ölüm riskini artırmaktadır. Antihiperlipidemik ilaçlar ölüm riskini azaltmaktadır. Lipid seviyelerinin güvenli seviyelerin altına düşürülmesi ölüm riskini artırabilir; bu nedenle, hemodiyaliz hastaları için hedef lipid seviyeleri ayrı ayrı belirlenmelidir.
