Türk Medline
ADR Yönetimi
ADR Yönetimi

İMPLANT ÜSTÜ PROTEZLERDE OKLÜZYON

AYŞEGÜL ÜÇDAL BENGİSU YILDIRIM FATMA ŞEHİDE ERCAN MEHMET ALİ GÜNGÖR

Aydın Dental Journal - 2024;10(1):57-64

 

Doğal dişler ve implantlar arasında biyolojik ve fizyolojik olarak birçok farklılık vardır. Bu sebeple doğal dişlerdeki oklüzyon kurallarının implant destekli restorasyonlarda direkt uygulanması uygun bulunmamaktadır. Bunun en önemli sebeplerinden birisi implant çevresinde, diş çevresinde bulunan doğal periodontal dokuların bulunmamasıdır. Bu durum implantı doğal dişte bulunan şok absorpsiyon yeteneğinden yoksun kılar ve implanta fazla kuvvet geldiği durumlarda geri dönülmez problemler oluşturabilir. İmplantın çevre dokusunda meydana gelen hasar erken tespit edildiği takdirde geri dönüşümü mümkün olabilir veya oluşan hasar durdurulabilir ancak problem ileri düzeydeyse bu durum implantın kaybına sebep olabilir. İmplant çevresindeki yumuşak dokunun etkilenmesiyle periimplant gingivitis, tedavi edilmediği durumlarda periimplantitis görülebilir. Sonuç olarak zaman içerisinde oluşan kemik kaybından kaynaklı implant kaybı oluşabilir. Bu tip hastalarda periodontal tedaviye ek olarak protetik muayene de yapılmalı ve periodontal dokularda oluşan harabiyetin oklüzyon kaynaklı olduğundan şüpheleniliyorsa oklüzal düzenlemeler de mutlaka yapılmalıdır. Aynı zamanda implant ara parçaları ve implant üzerinde de birtakım hasarlar oluşabilir. İmplant üstü protezlerde de kırılmalar, çatlamalar ve desimantasyon meydana gelebilmektedir. İmplanta gelen bu oklüzal kuvvetleri minimalize etmek ve tolere edilebilecek düzeye getirmek için oklüzyonda birtakım modifikasyonlara gidilmeli ve implant sağlığını koruyacak bir oklüzyon elde edilmelidir. Bu derlemedeki amacımız bu modifikasyonlarla ilgili araştırmaları ortaya koymak ve bir implant üstü protez yaparken ideale yakın bir implant oklüzyonu sağlayabilmek için yeterli bilgi düzeyine ulaşılmasını sağlamaktır.