YASİN TAŞKIN, EROL ÖKSÜZ, FATİH ERSAY DENİZ
International Journal of Tokat Medical Sciences - 2022;14(4):224-230
Amaç: Kliniğimizdeki 2013-2018 yılları arasında intrakranial menenjiom tanısı almış 41 hasta retrospektif olarak incelendi. Olguların cinsiyet, tümör yerleşimleri, cerrahi olarak rezeksiyon miktarları ve histopatolojik tanıları değerlendirildi. Yöntem ve Gereç: Olguların tümör yerleşimleri radyolojik görüntüler incelenerek, cerrahi rezeksiyon miktarları Simpson sınıflamasına göre ve histopatolojik tiplerde WHO sınıflamasına göre değerlendirilmiştir. Bulgular: Olguların 31 (%75,6)’i kadın, 10 (%24,4)’u erkekti. Yerleşim yerleri: konveksite 19 (%41,4), sfenoid kanat 7 (%17,1), falks 6 (%14,6), tentorial 4 (%9,8), serebello-pontin köşe 2 (%4,9) ve olfaktör oluk 2 (%4,9) olarak tespit edildi. Rezeksiyon miktarları Simpson’a göre gradelendi ve 28 (%68,2)’inin grade 1,4 (%9,8)’ünün grade 2,9 (%22)’unun grade 4 olduğu gözlendi. Olguların histopatolojik tanıları ise %43,9’u meningotelyomatöz, %26,8 transisyonel, %14,7 fibroblastik, %7,4 atipik, %2,4 psammomatöz, %2,4 sekretuar, %2,4 miksoid tip olarak saptandı. Sonuç: Menengiomalar benign ekstraaksiyel tümörlerdir. Menengioma tedavisinde karar tümör büyüklüğü ve semptomlara bağlıdır. Semptomatik olduklarında total rezeksiyonla tam kür sağlanabilir. Kavernöz sinüs gibi tehlikeli yerleşimli tümörlerde subtotal rezeksiyon uygulanmakla birlikte, subtotal rezeksiyon ve/veya nükslerde radyoterapinin tedavide yeri bulunmaktadır.