SELVA ÜLBE GÜLAY DİRİK
Klinik Psikoloji Dergisi - 2023;7(3):468-494
Son yıllarda kanser tanısı almış kişilerin sadece yaşadıkları psikolojik sıkıntıları azaltmayı değil, aynı zamanda kişilerin yaşamdaki anlam kaynaklarını ve değerlerini belirleyerek yaşamlarını zenginleştirmeyi amaçlayan çeşitli anlam temelli müdahale programları geliştirilmiştir. Mevcut çalışmanın amacı, kanser tanısı alan kişilerde doğrudan yaşamda anlam ve amaç bulmaya ve geliştirmeye odaklanan müdahalelerin özelliklerini ve sonuçlarını sistematik olarak incelemektir. Bu kapsamda PsycInfo, MEDLINE, CINAHL Complete, PubMed, Scopus ve Web of Science olmak üzere toplamda altı elektronik veri tabanı kullanılarak sistematik bir alanyazın taraması yapılmıştır. 2000-2022 yılları arasını içerecek şekilde yapılan tarama sonucunda kanser tanısı almış kişiler için anlam yaratmaya ve yaşamda anlam duygusuna odaklanan 14 farklı müdahale programını içeren 20 çalışmaya ulaşılmıştır. Derlemede yer alan araştırmaların örneklemini çoğunlukla kadın, orta yaş ve üzeri olan ve ileri evre kanser tanısı alan kişiler oluşturmuştur. Meme ve akciğer kanseri bu derlemedeki araştırmalarda en çok yer alan kanser türleridir. Derlemeye dâhil edilen çalışmaların çoğunluğunun kuramsal olarak Viktor Frankl’ın çalışmalarından etkilendiği ve psikoterapide varoluşsal yaklaşımı benimsedikleri tespit edilmiştir. Anlam temelli müdahale programlarının etkileri değerlendirildiğinde ise yapılan müdahalelerin kişilerin anlam duygularını, yaşam kalitelerini ve spiritüel iyi oluş düzeylerini iyileştirmede büyük oranda etkili olduğu belirlenmiştir. Ayrıca katılımcıların kaygı, depresyon, duygusal sıkıntı, iyimserlik ve umutsuzluk düzeyleri üzerinde görece olumlu etkileri olduğu görülmüştür. Bu etkilerinden dolayı anlam odaklı müdahalelerin kanser tanısı almış kişilerin hem anlam ve varoluşla ilgili sorularına cevap vermede hem de duygusal sıkıntılarını azaltmada umut verici bir yaklaşım olduğu söylenebilir. Diğer taraftan anlam odaklı müdahalelere ilişkin daha kapsamlı çıkarımlar yapabilmek için daha titiz araştırma yöntemleri kullanan yeni çalışmalara ihtiyaç duyulmaktadır.