Türk Medline
Dokran

KENE ISIRMASI ŞİKAYETİ İLE BAŞVURAN OLGULARIMIZ

GÜLAY ÇİLER ERDAĞ, YASEMİN AKIN, ESRA ÇETİNKAYA, YELDA ERKUL, GÖKÇE ERGEN, GÜLNUR TOKUÇ

Southern Clinics of Istanbul Eurasia - 2007;18(2):64-70

Dr. Lütfi Kırdar Kartal Eğitim Ve Araştırma Hastanesi 1. Çocuk Kliniği

 

Kene ısırması nedeniyle 1.9.2006 ve 1.9.2007 tarihleri arasında çocuk acil servisine getirilen 542 çocuğun demografik, klinik ve laboratuar özellikleri retrospektif olarak değerlendirildi. 304‘ü (%56) erkek ve 238‘ü (%44) kız olan olguların yaş ortalaması 7.1±2,4 yıl (4ay-14 yaş) olarak saptanırken; 23‘ünün (%4.2) 4-12 ay; 51‘inin (%9.3) 1-2 yaş, 179‘unun (%33) 3-5 yaş; 216‘sının (%40) 6-10 yaş ve 73 olgunun (%13.5) 11-14 yaşlar arasında olduğu görüldü. Olguların tamamına yakınının(%98.2) yaz aylarında başvurduğu, ısırma ile hastaneye başvuru arasındaki zamanın 3 saat ile 9 gün arasında değiştiği, 280 (%51.6) olgunun ısırıldıktan sonraki ilk 24 saat içinde, 44‘ünün (%8.2) ikinci günde, 80 olgunun (%14.7) üçüncü günde, 84‘ünün (%15.5) dördüncü günde, 54(%10) olgunun beş gün ve sonrasında getirildikleri görüldü. İki yüz yirmi altı (% 42) olguda kenenin evde, 316(%58) olguda ise hastanede çıkarıldığı saptandı. Tüm olgular tam kan sayımı, biyokimyasal incelemeler ve kanama fonksiyon testleriyle değerlendirildiler. Toplam 19 olgu (% 3.5) gözlem amacıyla interne edildi, kan örnekleri sağlık müdürlüğüne gönderildi. Hastaların hiçbirisine ribavirin profilaksisi verilmedi. Hiçbir hastamızda Kırım Kongo Kanamalı Ateşi bulgularına rastlanmadı. Hastalık açısından endemik bölgede olan ülkemizde, yapılan tüm eğitimlere rağmen hem ısırılma sayısının çokluğu hem de kenenin evde çıkarılma oranının yüksekliğine dikkat çekmek ve bu konuda toplumun daha yaygın ve etkin olarak bilgilendirilmesi gerekliliği vurgulanmak istendi.