Sibel KURAŞ, Mehmet KIZILAY, Süleyman AYCAN, Mihriban ŞİMŞEK, Bekir ERDOĞAN, Halime Hanım PENCE
Developments and Experiments in Health and Medicine - 2025;39(4):279-292
AMAÇ Kardiyovasküler aterosklerotik hastalıklar için erken tanı biyobelirteçleri olarak lipid profillerini, aterosklerotik indeks oranlarını ve korelasyonlarını değerlendirmeyi amaçladık. YÖNTEM Çalışmaya koroner arter baypas greft (KABG) cerrahisi kararı verilmiş olan aterosklerozlu 30 birey ve kardiyovasküler hastalık öyküsü olmayan 30 sağlıklı birey dahil edildi. Çalışmamıza dahil edilen bireylerin rutin lipid profili değerleri hastane veri tabanından elde edildi ve bu değerlerden non-yüksek dansiteli lipoprotein (HDL) kolesterol, non-HDL/HDL, trigliserit (TG)/glukoz ve TG/HDL oranları hesaplandı. İstatistiksel anlamlılık düzeyi p < 0,05 olarak kabul edilmiştir. Mann-Whitney U testi gruplar arası karşılaştırma için kullanıldı. BULGULAR Klinik ateroskleroz hastalarında sağlıklı bireylere kıyasla TG, non-HDL kolesterol, çok düşük dansiteli lipoprotein (VLDL) kolesterol düzeyleri istatistiksel olarak daha yüksek, HDL kolesterol ise istatistiksel olarak daha düşük bulundu. Ayrıca, TG/HDL, TG/glukoz ve non-HDL/HDL oranları hasta grubunda istatistiksel olarak daha yüksek bulunurken, total kolesterol ve düşük dansiteli lipoprotein (LDL) kolesterol anlamlı farklılık göstermemiştir. SONUÇ Bir biyobelirteç veya yöntemin invazif olmaktan ziyade noninvazif olması önemlidir. Rutin lipid parametrelerine ek olarak aterosklerotik indeks oranlarının asemptomatik bireyleri veya aterosklerozun şiddetini tahmin etme potansiyeline sahip olduğunu düşünüyoruz. Ancak, daha büyük örneklemlerle çalışmalar yapılması gerekmektedir.
