ZEHRA VARIŞ KARAKAŞ, MUSTAFA BEHÇET
Journal of Biotechnology and Strategic Health Research - 2024;8(2):83-90
Amaç Hastane ve toplum kökenli enfeksiyonların en önemli etkenleri arasında yer alan Staphylococcus aureus (S. aureus) deri-yumuşak doku enfeksiyonları başta olmak üzere osteomyelit, Gereç ve Yöntem septik artrit, endokardit, pnömoni ve bakteriyemiye neden olabilen ve antibiyotiğe direnç bakımından en inatçı patojenlerden biridir. Bu çalışmada klinik örneklerden S. aureus izolatlarının antibiyotik direnç pro l lerinin belirlenerek ampirik tedavi ve antibiyotik kullanım politikalarına katkı sağlanması amaçlanmıştır. S. aureus izolatlarının bakteri tanımlanmasında konvansiyonel yöntemler ve otomatize yöntemler antibiyotik duyarlılık testi için ise yalnızca otomatize yöntemler kullanılmıştır. Antibiyotik duyarlılık testleri EUCAST kriterlerine göre değerlendirilmiştir. Bulgular Toplam 513 S. aureus izolatının %34,1’i yara, %29,2’si kan, %15’i balgam ve %21,7’si diğer örneklerden elde edilmiş ve izolatların %25,5’i Metisiline dirençli Staphylococcus aureus (MRSA) olarak saptanmıştır. Metisilin direnci 2020 yılında 2018 yılına göre artmış, 2021 yılında ise 2020 yılına göre azalmıştır. MRSA izolatlarında 2020, 2021 yıllarında kotrimoksazol ve 2021 yılında levo oksasin direncinin diğer yıllara göre azaldığı görülmüştür. MSSA ve MRSA’da linezolid, vankomisin, teikoplanin, tigesiklin, daptomisine ve ek olarak MSSA’larda gentamisin’e karşı direnç gelişmediği saptanmıştır. Sonuç Günümüzde en önemli halk sağlığı sorunlarından biri olan antibiyotik direncini kontrol altına almak için her hastanenin a t mpirik tedavide her hastanenin antibiyotik direnç profillerini belli aralıklarla takip etmesi, uygunsuz antibiyotik kullanımının engellenmesi ve enfeksiyon kontrol önlemlerine uyulması bu bakterilerin direnç oranlarının azalmasına katkı sağlayacaktır.