Türk Medline
Dokran

LİTYUM KULLANAN BİPOLAR BOZUKLUK TANILI HASTALARDAKİ TİROİD İŞLEV VE ULTRASONOGRAFİ ANORMALLİKLERİ: SAĞLIKLI KONTROLLERLE KESİTSEL BİR ÇALIŞMA

ÖZLEM KUMAN TUNÇEL, FİSUN AKDENİZ, SÜHA SÜREYYA ÖZBEK, GÜLGÜN KAVUKÇU, GÖKÇEN ÜNAL KOCABAŞ

Nöropsikiyatri Arşivi - 2017;54(2):108-115

Department of Psychiatry, İzmir Katip Çelebi University Atatürk Training and Research Hospital, İzmir, Turkey

 

Amaç: Lityum, tiroid fizyolojisi üzerine pek çok etkiye sahiptir. Lityumun bu yan etkisi uzun zamandır biliniyor olmasına karşın lityum kullanan hastalarda, tiroidin ultrasonografi eşliğinde araştırıldığı geniş örneklemli çalışmalar bulunmamaktadır. Bu çalışma lityum kullanan hastalarda, sağlıklı kontrollerle karşılaştırmalı olarak, ayrıntılı tiroid yapısını, hormon düzeylerini ve tiroid antikorlarını araştırmayı hedeflemiştir. Yöntem: Bu kesitsel çalışmaya lityum kullanan bipolar bozukluk tanılı 84 hasta ile yaş ve cinsiyet açısından benzer, daha önce hiç lityuma maruziyeti olmamış 65 kontrol dahil edilmiştir. Çalışmaya 18-65 yaş arası katılımcılar alınmıştır. Serbest tiroksin (sT4), tiroid stimule edici hormon (TSH) ve tiroid antikorları için kan örnekleri alınmış; tiroid ultrasonografik olarak değerlendirilmiştir. Bulgular: Lityum kullanan hastalar ile kontrol grubu arasında sigara kullanımı, çalışma öncesinde bilinen tiroid hastalığı varlığı, tiroid preparatı kullanımı, ailede tiroid hastalığı varlığı, sT4 düzeyi, otoimmünite, tiroidte nodül varlığı ve Hashimoto tiroiditi açısından farklılık saptanmamıştır. Medyan TSH düzeyi ve medyan tiroid hacmi, lityum grubunda istatistiksel anlamlı olarak daha yüksek saptanmıştır. Lityum grubunda 14 (%16, 7) hipotiroidi, yedi (%8, 3) subklinik hipotiroidi, bir (%1, 2) subklinik hipertiroidi; kontrol grubunda ise yedi (%10, 8) hipotiroidi ve iki subklinik hipertiroidi (%3, 1) saptanmıştır. Tiroid işlev bozukluğu, guatr, parankimal anormallik, ultrasonografik patoloji ve tiroid hastalığı lityum grubunda daha yüksek prevalansta saptanmıştır. Guatr saptanan hastaların %90’ı, ultrasonografik patoloji saptananların %74, 3’ü ötiroid idi. Sonuç: Guatrı olan hastalarımızın %90’ının ötiroid olması önemlidir. Bu, lityum kullanan hastalarda sadece kan testlerinin izlem açısından yeterli olmadığının bir göstergesidir. Guatr için %47, 6 ve ultrasonografik patoloji için ise %83, 3’lük prevalans değerlerinin saptanması lityum kullanan hastalarda ultrasonografik takibin yararlı olabileceğini göstermektedir. Ancak; ultrasonografik takibin rutinde uygulanmasının gerekli olup olmadığını saptamak için geniş örneklemli, prospektif çalışmalara ihtiyaç vardır.