MERVE AKBUDAK, NİHAL ÖZÇELİK, RESÜL ÇOLAK
Uluslararası Diş Hekimliği Bilimleri Dergisi - 2024;10(3):174-179
Öz Diş eti çekilmesi, diş eti kenarının apikal yönde migrasyonu sonucu, kök yüzeyinin açığa çıkmasına neden olur. Diş eti çekilmesi tedavisine karar vermeden önce etiyolojik faktörleri belirlemek önemlidir. Etiyolojisi kesin olmamakla beraber, çene arkı içindeki diş konumu, kemik kaybı, alveoler mukoza kalınlığı, yanlış diş fırçalama, hatalı diş ipi kullanımı, ortodontik tedavi ve periodontal hastalık dahil olmak üzere birçok faktörden oluşabilir. Tedavi planlamasındaki öncelik diş eti çekilmesine neden olan etkenleri elimine etmek olmalıdır. Diş eti çekilmesi estetik bir komplikasyon olmanın yanı sıra diş hassasiyetine de neden olduğundan birden fazla prosedür mevcut diş eti çekilmelerinin tedavisinde kullanılmaktadır. Minimal invaziv cerrahinin kullanıma sunulmasıyla birlikte, diş eti çekilmesini tedavi etmek için önerilen çeşitli teknikler hasta morbiditesini en aza indirmeyi, cerrahi sonuçları ve hasta konforunu en üst düzeye çıkarmayı amaçlamaktadır. Olgu sunumu derin ve izole diş eti çekilmesi bulunan alt keser dişin minimal invaziv yaklaşım ile tedavisini içermektedir. Çekilme bölgesi Lateral Tünel Tekniği (LTT) ve Pinhole Cerrahi Tekniği (PST) kombinasyonu bağ dokusu greftiyle birlikte tedavi edildi. Operasyon sonrası kısa dönemde % 75 oranında kök kapanması elde edilip alt anterior bölgede yapışık diş eti genişliğinde artış görüldü. Mevcut vaka raporu, derin ve izole diş eti çekilmesinin tedavisinde iki minimal invaziv tekniğin kombine edilmesiyle elde edilen estetik ve periodontal başarıyı vurgulamaktadır.