Türk Medline
ADR Yönetimi
ADR Yönetimi

MİGREN TANI VE TAKİBİNDE KRANİAL GÖRÜNTÜLEME

M KEMAL DEMİRKIRKAN

Kocatepe Tıp Dergisi - 2004;5(1):59-62

Afyon Kocatepe Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Nöroloji AD, Afyon

 

Migren değişik kombinasyonlarda nörolojik, gastrointestinal ve otonomik değişikliklerle seyreden, tekrarlayan başağrılarıyla karakterizedir. Migren tanısı genellikle başağrısının özellikleri ve eşlik eden semptomlar gözönüne alınarak retrospektif olarak konulur. Laboratuar tetkikleri ve görüntüleme yöntemleri sıklıkla diğer ciddi başağrısı nedenlerini dışlamak için kullanılır. Nörolojik muayenesi normal olan 202 migrenli hastada retrospektif olarak yapılan bu çalışmada, kranial görüntülemede saptanan anomali sıklığı ve görüntüleme isteme nedenleri araştırıldı. Çalışmada migrenli hastaların %78.86'sında kranial görüntüleme normaldi. Hiçbir hastada önemli anomali saptanmadı. Hastaların %21'inde klinikle muhtemel ilişkili ya da önemsiz anomali saptandı. Hastaların %38.46'sında geçici nörolojik bulgu tanımlanması, %32.69'unda ağrı karakterinde değişiklik, %17.3'ünde tedaviye dirençli başağrısı, %7.69'unda aynı lokalizasyonda sebat eden ağrı, %3.84'ünde ise hastanın ısrarlı görüntüleme isteği nedeniyle kranial görüntüleme yapıldığı belirlendi. Nörolojik muayenesi normal olan migrenli hastalarda kranial görüntülemeyle önemli anomali saptanma sıklığının çok düşük olduğu, tesadüfi bazı anomalilerin saptanabileceği, ancak bunların hastanın tedavi şemasını değiştirmeyeceği bu nedenle migrenli hastalara poliklinik takipleri sırasında kranial görüntülemenin gereksiz olduğu sonucuna varıldı.