YASEMİN AKKOCA, ŞEHNAZ YILDIRIM, LEVENT ERTUĞRUL İNAN
Journal of Cognitive-Behavioral Psychotherapy and Research - 2015;4(1):10-17
Toplumun geniş bir kısmını etkileyen ve işgücü kaybına sebep olan baş ağrısı, bireyin sosyal aktivitelerini ve iş hayatını kısıtlamasının yanı sıra ilaç tüketimini artırma gibi sağlık harcamalarıyla, topluma getirdiği yük açısından önem kazanmaktadır. Migren ve gerilim tipi baş ağrıları organik bir neden belirlenemeyen birincil baş ağrıları olup tedavisinde ilaç, bio-geribildirimli egzersizler, akupunktur gibi yöntemler kullanılmakla birlikte son yıllarda bilişsel davranışçı tedavilerin (BDT) de etkin olduğu görülmektedir. Tekrarlayan baş ağrısı yaşayan bireylerde olumsuz düşünme tarzının; ağrıyı tetiklediği, şiddetini artırdığı ve ağrının yönetilmesini zorlaştırdığı gösterilmiştir. BDT, gevşeme egzersizleri gibi davranışçı yöntemlerle birlikte kendini izleme, eğitim, ağrıyı yönetme becerileri ve uyumu bozucu düşünceler ve inançlarla baş etme yöntemleri geliştirerek kişinin terapi sonlandıktan sonra da kendi kendine yardım etmesini sağlar. Bu yazının amacı, birincil baş ağrılarında bilişsel davranışçı tedavilerin kullanımı ve temel tedavi prensipleri hakkında bilgi vermektir. (Bilişsel Davranışçı Psikoterapi ve Araştırmalar Dergisi 2015; 1: 10-17)