Türk Medline
Dokran

NAİF İNSAN BAĞIŞIKLIK YETMEZLİĞİ VİRÜSÜ İLE ENFEKTE BİREYLERDE KEMİK MİNERAL YOĞUNLUĞUNUN DEĞERLENDİRİLMESİ

SEVTAP ŞENOĞLU, ÖZLEM ALTUNTAŞ AYDIN

Türk Osteoporoz Dergisi - 2020;26(2):110-114

İstanbul Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Kliniği, İstanbul, Türkiye

 

Amaç: İnsan Bağışıklık Yetmezliği virüsü (HIV) enfeksiyonu, düşük kemik mineral yoğunluğu (KMY) için bir risk faktörüdür. Uluslararası HIV/AIDS kılavuzları her hasta için KMY taramasını önermemektedir. Bu çalışmada tedavi naif HIV enfeksiyonu olup rutin KMY taraması önerilmeyen hastalar ile 50 yaşın üzerindeki erkekler, menopoz sonrası kadınlar gibi olası osteoporoz/osteopeni risk faktörlerine sahip ve rutin KMY taraması önerilen hastalarda osteoporoz/osteopeni gelişimi için risk faktörlerini karşılaştırmayı amaçladık. Gereç ve Yöntem: Enfeksiyon hastalıkları polikliniğinde Ocak 2015 - Haziran 2019 tarihleri arasında takip edilen HIV ile enfekte bireylerin ilk başvurularındaki demografik, klinik ve laboratuvar özelliklerinin kaydedildiği bir veri tabanı oluşturulmuştur. Başvuru anında ve antiretroviral tedavi öncesi dual enerji X-ray absorbsiyometri (DXA) ölçümü yapılan 284 HIV ile enfekte hasta çalışmaya dahil edilmiştir. Osteoporoz/osteopeni tanısı alan ≥50 yaş/postmenapozal ve <50 yaş naif HIV ile enfekte bireylerin özellikleri karşılaştırılmıştır. Bulgular: Çalışmaya dahil edilen 284 naif HIV ile enfekte bireylerin 131’inde (%46) DXA ile osteoporoz/osteopeni tanısı konulmuş olup, <50 yaş osteoporoz/osteopeni oranı %42, 9 (106/247) iken ≥50 yaş olanlarda %67, 6 (25/37) saptanmıştır (p=0, 007). Yirmi altı hastada osteoporoz saptanmış olup, 16’sı (%61, 5) 50 yaş altındadır. Yaşlı bireylerde KMY azalmasının en fazla femoral bölgede olduğu, genç bireylerde femoral bölge yanında lomber bölgede de görüldüğü belirlenmiştir (p<0, 001). Sonuç: Çalışmamız genç ve antiretroviral tedaviye maruziyeti olmayan hastalarımızda yüksek oranda KMY’de azalma olduğu ortaya koymaktadır. Osteopeni/osteoporoz varlığının erken saptanması, hayat kalitesinin artırılması ve ilaç yükünün azaltılması için önemlidir. Bu nedenle, düşük KMY tespiti, erken tedavisi için herhangi bir yaşta ve naif hastalarda da tedaviden bağımsız olarak tanısal testlerin yapılmasını öneriyoruz.