Türk Medline
Dokran

OBSESİF KOMPULSİF BOZUKLUKTA ÜST-BİLİŞSEL SÜREÇLER VE DUYGUSAL ŞEMALARIN ROLÜ

SEVİNÇ ULUSOY, KAASIM FATİH YAVUZ, TUĞBA KARA, MEHMET EMRAH KARADERE

Journal of Cognitive-Behavioral Psychotherapy and Research - 2015;4(3):173-183

Elazığ Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi, Psikiyatri /Elazığ

 

Amaç: Bu araştırma, obsesif kompulsif bozukluk (OKB) tanısı almış bireylerde bozukluk şiddetinin; ruminatif tepki biçimleri, duygusal şemalar ve düşünce davranış karmaşası ile ilişkisini ve bu değişkenlerin karşılıklı etkileşimini araştırmayı amaçlamaktadır. Yöntem: Araştırma örneklemi Bakırköy Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Hastanesi Ayaktan Tedavi Ünitesi’ne Eylül 2014- Nisan 2015 tarihleri arasında başvurarak DSM-IV-TR’ye göre OKB tanısı almış 18 erkek, 47 kadın bireyden oluşmaktadır. Katılımcılara sosyodemografik veri formu, Yale Brown Obsesif Kompulsif Bozukluk Ölçeği (YBOKBÖ), Ruminatif Düşünme Biçimi Ölçeği (RDBÖ), Düşünce Davranış Karmaşası Ölçeği (DDKÖ), Leahy Duygusal Şema Ölçeği (LDŞÖ) uygulanmıştır. Veriler SPSS 20 versiyonu kullanılarak istatistiksel analize tabi tutulmuştur. Bulgular: Katılımcıların yaş ortalaması 31, 80±7, 41’dir. Pearson Korelasyon Analizi uygulanarak saptanan sonuçlara göre RDBÖ toplam puanı ile LDŞÖ ’duygulara karşı zayıflık’, ’hisleri kabul’, ’süreklilik’ alt-ölçekleri, DDKÖ ’olasılık’ alt-ölçeği, YBOKBÖ ’obsesyon’, YBOKBÖ ’kompulsiyon’ ve YBOKBÖ toplam puanları arasında pozitif yönde istatistiksel olarak anlamlı ilişki saptanmıştır. Ayrıca yapılan çoklu doğrusal regresyon analizi sonucunda ise RDBÖ toplam puanının YBOKBÖ ’obsesyon’, YBOKBÖ ’kompulsiyon’ ve YBOKBÖ toplam puanı üzerine pozitif yönde, DDKÖ-ahlak toplam puanının ise yalnız YBOKBÖ ’obsesyon’ toplam puanı üzerine pozitif yönde yordayıcı etkisi olduğu tespit edilmiştir. Sonuç: Sonuçlar bütün olarak değerlendirildiğinde OKB’ye yönelik psikoterapi müdahalelerinde tedavi hedeflerinin ruminatif yanıt biçimi ve DDK-ahlak boyutunu da içermesi gerektiği önerilebilir. Duygusal şemaların ise OKB kliniğinin şiddetini doğrudan yordamasa da diğer ölçeklerle korelasyonları göz önüne alındığında kliniğin şiddeti üzerine dolaylı etkilerinin olabileceği söylenebilir. (Bilişsel Davranışçı Psikoterapi ve Araştırmalar Dergisi 2015; 3: 173-183)