Türk Medline
ADR Yönetimi
ADR Yönetimi

OBSTRÜKTİF UYKU APNE SENDROMU OLAN HASTALARDA KLİNİK, FİZYOLOJİK VE POLİSOMNOGRAFİK PARAMETRELERİN İNCELENMESİ

AYNUR ALİYEVA, KONUL MAMMADOVA, RAMİL HASHİMLİ

Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Dergisi - 2025;33(1):23-32

Melhem International Hospital, Clinic of Otorhinolaryngology, Head and Neck Surgery, Baku, Azerbaijan Yeditepe University Institute of Health Sciences, Doctoral Program of Neuroscience, İstanbul, Türkiye

 

Amaç: Bu çalışma, obstrüktif uyku apne sendromu (OUAS) olan hastalarda klinik, fizyolojik ve polisomnografik parametreleri incelemeyi ve Apne-Hipopne İndeksi (AHİ) varyasyonlarına göre pozisyonel ve pozisyonel olmayan vakaları karşılaştırmayı amaçlamaktadır. Gereç ve Yöntemler: Aralık 2023-Mayıs 2024 tarihleri arasında gece boyunca yapılan polisomnografi ile OUAS tanısı alan 46 hastanın tıbbi kayıtları retrospektif olarak incelendi. Hastalar, sırtüstü ve yan pozisyonlardaki AHİ farklılıklarına göre pozisyonel veya pozisyonel olmayan olarak sınıflandırıldı. Değerlendirilen parametreler demografik veriler, semptom yaygınlığı, OUAS şiddeti, polisomnografik veriler ve üst solunum yolu fizik muayene bulgularını içermektedir. Bulgular: Pozisyonel olmayan hastalar daha ciddi semptomlar göstermiş olup, Epworth Uykululuk Ölçeği skorları (13±4, 6’ya karşı 8, 18±3, 21; p=0, 032) ve tanıklı apne (%91’e karşı %43, 5; p=0, 023), uykusuzluk (%73, 9’a karşı %21, 7; p=0, 002) ve sabah baş ağrısı (%78, 3’e karşı %39; p=0, 034) gibi semptomlar açısından daha yüksek prevalans göstermiştir. Nazal tıkanıklık, pozisyonel hastalarda daha sık görülmüştür (%65’e karşı %21, 7; p=0, 008) ve bu grup daha yüksek uyku etkinliği göstermiştir (%85, 69±7, 25’e karşı %69, 79±11, 23; p=0, 003). Şiddetli OUAS, pozisyonel olmayan hastalarda daha sık görülmüştür (%65’e karşı %22; p=0, 003). AHİ değerleri, hem genel olarak (65, 49±20, 49’a karşı 29, 56±15, 23; p=0, 000) hem de sırtüstü/yan pozisyonlarda pozisyonel olmayan hastalarda anlamlı derecede daha yüksektir. Sonuç: Bu çalışma, pozisyonel ve pozisyonel olmayan OUAS hastaları arasında belirgin klinik ve polisomnografik farklılıkları vurgulamaktadır; pozisyonel tedavinin pozisyonel vakalarda yarar sağlayabileceğini, pozisyonel olmayan hastaların ise daha kapsamlı bir tedaviye ihtiyaç duyabileceğini önermektedir.