Türk Medline
Dokran

OSTEOPOROTİK KIRIK NEDENİYLE KİFOPLASTİ UYGULANAN HASTALARIN KLİNİK VE DEMOGRAFİK ÖZELLİKLERİ

ATİLLA YILMAZ, MUSTAFA TURGUT YILDIZGÖREN, ŞÜKRÜ ORAL, YURDAL SERARSLAN

Türk Osteoporoz Dergisi - 2017;23(3):103-106

Mustafa Kemal Üniversitesi Tayfur Ata Sökmen Tıp Fakültesi, Beyin ve Sinir Cerrahisi AD, Hatay, Türkiye

 

Amaç: Bu çalışmanın amacı, osteoporotik kırık nedeniyle kifoplasti uygulanan hastaların demografik ve klinik özelliklerini belirlemektir. Gereç ve Yöntem: Retrospektif olarak planlanan bu çalışmaya 2011-2014 tarihleri arasında osteoporotik kırık nedeniyle kifoplasti uygulanan 55 hasta dahil edildi. Hastalar yaşlarına göre; 65 yaş altı ve üstü olarak iki gruba, kırık bölgelerine göre; T10 ve üstü, T11-L1 arası ve L2 ve altı olarak üç gruba ayrılarak yaş ve cinsiyet dağılımları yapıldı. Ayrıca tüm hastaların istirahat ağrıları visual analog skala (VAS) kullanılarak; günlük yaşam aktiviteleri ise Oswetri Disabilite İndeksi (ODİ) kullanılarak tedavi öncesi ve tedavi sonrası 1. ayda karşılaştırıldı. Bulgular: Elli beş hastanın 17’si erkek (%30, 9) ve 38’i kadın (%69, 1) olup, ortalama yaşı 69, 9±8, 7 (50-88 yaş arası) yıldı. Altmış beş yaş üstü hastaların %90’ında kırık T11 ve altındaydı. Tüm hastaların %45, 5’inde kırık T11-L1 (torakolomber bileşke) bölgesindeydi. Hastalar istirahat ağrıları ve fonksiyonel durumları yönünden değerlendirildiğinde tedavi öncesi VAS skoru 8, 7±1, 5 ve ODİ skoru 44, 7±7, 2 olup, kifoplasti sonrası 1. ayda VAS skoru 2, 1±1, 2 ve ODİ skorları 15, 4±3, 5 düzeyindeydi (p<0, 05). Yedi (%12, 7) hastada kifoplasti materyali disk aralığına kaçış ve 4 (%7, 3) hastada beyin omurilik sıvısına sızıntı izlendi. Sonuç: Osteoporotik kırıklar 65 yaş üzeri hastaları etkilemektedir ve sıklıkla torakolomber bileşkede ve daha alt seviyelerde görülmektedir. Kifoplasti ağrı ve fonksiyonel durumu hızlı şekilde düzelten minimal invazif bir tedavi seçeneğidir.