HÜSEYİN KADIOĞLU, SERAP YÜCEL, ZEYNEP GÜRAL, NURHAN GÖZÜBÜYÜKOĞLU, ZÜLEYHA AKGÜN, ŞEYMA YILDIZ, ZUHAL GÜCİN, SÜLEYMAN BOZKURT, YELİZ EMİNE ERSOY, MAHMUT MÜSLÜMANOĞLU, ESRA KAYTAN SAĞLAM
Turkish Journal of Oncology - 2012;27(2):88-92
Primer meme lenfoması (PML) tüm meme kanserlerinin %0.4- %0.5’ini oluşturur. Bu yazıda, altı yıl önce PML tanısıyla tedavi edilmiş ancak adjuvan radyoterapi almamış olan ve nüksle kliniğimize başvuran hastanın sonuçları paylaşıldı. Altmış üç yaşında kadın hasta kliniğimize sol memede ele gelen kitle ile başvurdu, altı yıl önce sol meme non-Hodgkin lenfoma tanısı ile lokal eksizyon ve kemoterapi uygulanmıştı. Hastanın görüntülemelerinde sol memede birden fazla lezyon tespit edildi ve histopatolojik doğrulama sağlandı. Sonucu önceki patolojik tanı ile uyumlu gelen hasta nüks lenfoma olarak kabul edildi. Evreleme sonucunda yaygın organ ve lenf ganglionu tutulumu görüldü. Hastanın kemoterapi tedavisine başlanıldı. PML memenin ender görülen ve tedavisinde ortak bir karara varılamamış bir hastalıktır. Literatürde adjuvan tedaviye radyoterapinin de eklenmesinin lokal nüksleri engelleyeceği bildirilmektedir. Olgumuzda radyoterapinin yapılmamış olması ve sonrasında nüks görülmesi, radyoterapinin hem lokal hem sistemik yineleme açısından önemine dikkat çekmektedir.