Türk Medline
Dokran

PROSTAT KANSERİNDE ESER ELEMENTLERİN ROLÜ

İLKER ÇELEN, FERİYE ŞENOL, TALHA MÜEZZİNOĞLU

Bulletin of Urooncology - 2011;1(2):27-32

Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi, Üroloji AD, Manisa

 

Prostat kanseri; Dünyada görülen en yaygın altıncı kanser olup erkeklerdeki üçüncü en sık görülen kanser tipidir ve bu derlemede prostat kanseri etyolojisinde eser elementlere maruziyetin ve prostat dokusundaki depolanmalarının klinik sonuçları hakkındaki son literatür verilerinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Prostat kanseri etyolojisinde yaş, etnik köken, aile öyküsü, androjenler ve hormonal faktörler, besinler ve çevresel maruziyet gibi birçok faktör rol almaktadır. Özellikle son zamanlarda çevresel kirlenme ve kanserojen maddelere maruziyet sonucunda insan vücudundaki eser elementlerin prostat kanseri oluşumunda rol aldıkları belirlenmektedir. Eser elementler biyolojik sistemlerde enzim bileşeni ya da hücrelerin içinde gerçekleşen kimyasal reaksiyonlarda katalizör olarak görev yaparlar. Bu nedenle çok sayıda elementin yetersiz ya da aşırı alımının çeşitli kanser türlerini de içeren çok sayıda hastalığa neden olduğu bilinmektedir. Eser elementlere maruziyeti ölçmek için kullanılabilecek yöntemlerden bazıları mesleki öykü, mevcut kirlilik ve havadaki ölçümler, kişisel gözlem simgeleridir. Ancak bu yöntemler arasındaki ölçüm farklılıklarından dolayı bu sonuçları birbiriyle karşılaştırmak oldukça zordur. Biyolojik ve çevresel örneklerde bulunan eser elementleri ölçmek için kullanılan metodların ölçme kabiliyetleri spesmene (kan, idrar, saç, tırnak) ve spesmenlerin analize hazırlanma sırasındaki hazırlanış biçimine bağımlıdır. Kanser etyolojisinde kümülatif maruziyet önemlidir. Plazma ve serum ölçümleri kısa süreli maruziyeti, eritrositlerdeki ve ayak tırnaklarındaki ölçüm ise uzun süreli maruziyeti göstermektedir. Bunların dışında günümüzün artan gereksinimlerine yanıt vermek üzere otomatik analiz yöntemleri geliştirilmiş ve kullanıcının çok az katkısı ile çok sayıda ve hızlı veri sağlayan ticari sistemler üretilmiştir. Literatürde son zamanlarda dokudaki eser element miktarlarının ölçümü üzerinde yeni çalışmalar yapılmaktadır. Ancak görülmektedir ki kişilerdeki eser element maruziyetlerinin ve dokudaki depolanmalarının birlikte değerlendirildiği yeni çalışmalara ihtiyaç vardır.