UĞUR UĞRAK
Lokman Hekim Health Sciences - 2025;5(2):151-159
Giriş: Kateterizasyon laboratuvarları, karmaşık girişimlerin zaman baskısı ve radyasyon maruziyeti altında gerçekleştirildiği yüksek riskli klinik ortamlardır. Kateter laboratuvarlarında sağlık profesyonellerinin yaşantısal deneyimlerini ele alan nitel araştırmalar sınırlı kalmaktadır. Bu çalışmanın amacı, kateter laboratuvarlarında çalışan sağlık profesyonellerinin hasta ve çalışan güvenliğine ilişkin algılarını ve deneyimlerini derinlemesine incelemektir. Yöntem: Bu çalışma, yorumsayıcı fenomenolojik analiz (interpretative phenomenological analysis) temelli bir nitel araştırma tasarımıyla yürütülmüştür. Türkiye genelindeki kateter laboratuvarlarında görev yapan farklı meslek gruplarından toplam 24 sağlık çalışanı, amaçlı ve kartopu örnekleme yöntemiyle çalışmaya dahil edilmiştir. Veriler yarı yapılandırılmış görüşmeler aracılığıyla toplanmış ve tematik içerik analiziyle tümevarımsal olarak analiz edilmiştir. Verilerin analizleri Nvivo 10 yazılımı aracılığı ile uygulanmıştır. BULGULAR: Bu çalışmada iki ana tema ortaya çıkmıştır: Riskler ve Tedbirler. En sık bildirilen risk radyasyon maruziyeti olup; bunu enfeksiyon, farmasötik tehlikeler, hasta düşmeleri, aşırı iş yükü ve eğitimsiz personel izlemiştir. Güvenlik önlemleri kapsamında ise katılımcılar; radyasyon koruyucu ekipmanlar, tıbbi kayıt sistemleri, aseptik uygulamalar, düşme önleme stratejileri, yeterli personel, kimlik doğrulama ve hasta mahremiyetine vurgu yapmıştır. TARTIŞMA ve SONUÇ: Bu çalışma, kateter laboratuvarlarında güvenlik uygulamalarının büyük ölçüde radyasyon tehlikeleri etrafında şekillendiğini, ancak daha bütüncül bir güvenlik perspektifinin gölgede kaldığını ortaya koymuştur. Standart protokollerin eksikliği ve bireysel inisiyatife olan aşırı bağımlılık dikkat çekici bir durumdur. Bulgular, kateter laboratuvarlarında sürdürülebilir bir güvenlik kültürü oluşturmak için tüm risk boyutlarını kapsayan kapsamlı ve sistematik stratejilere ihtiyaç olduğunu göstermektedir.