BURAK BAHADIR, BANU DOĞAN GÜN, SACİDE ÇOLAK, GÜRKAN KERTİŞ, MUSTAFA CÖMERT, ŞÜKRÜ OĞUZ ÖZDAMAR
Akademik Gastroenteroloji Dergisi - 2007;6(1):25-29
Giriş ve amaç: Safra kesesinde çoğunlukla safra taşı varlığı ve kronik inflamasyonla ilişkili olarak görülen metaplastik değişiklikler karsinomatöz dönüşüm sürecindeki premalign lezyonların temsilcisi olabilirler. Bunun ötesinde olası bir metaplazi, displazi, karsinom zincirinin varlığı safra kesesi karsinomlarının gelişiminde önem taşıyabilir. Gereç ve yöntem: Çalışmamızda Mayıs 2001 ile Kasım 2006 tarihleri arasında Karaelmas Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde kronik kolesistit tanısı ile izlenen ve kolesistektomi uygulanan 121 erkek ve 230 kadın hastanın toplam 351 safra kesesi materyaline ait preparatlar metaplazi, displazi, karsinoma in situ ve karsinom açısından tekrar değerlendirilmiştir. Bulgular: Saf antral tip metaplazi 81 olgu ile en sık görülen metaplazi tipi iken, 18 olguda intestinal metaplazi izlenmiştir. Sekiz olguda ise aynı anda antral ve intestinal metaplazi varlığı mevcuttur. Antral metaplazi bulunan 3, intestinal metaplazi izlenen 11, hem antral hem de intestinal metaplazi görülen olguların üçünde değişen derecelerde displazi belirlenmiştir. İntestinal metaplazi ve displazi izlenen 11 olgunun dördünde insidental karsinom saptanmıştır. Sonuç: Çalışmamızda safra keselerinde %30 oranında saptanan metaplazi varlığı metaplazinin oluşumunda rol oynayan en önemli etkenin safra taşı ve inflamasyon varlığına ikincil olarak gerçekleşen kronik doku zedelenmesi olduğunu göstermektedir. İntestinal metaplazilerin antral metaplazilerden gelişebilmesi, displaziye yol açarak karsinoma dönüşebilme olasılığı yanı sıra gerek kanserli dokularda gerekse kanser alanını çevreleyen mukozada metaplazi sıklığındaki yükseklik, bu değişiklik spektrumunun safra kesesi kanseri gelişiminde rol oynayabileceği görüşünü desteklemektedir.