Rentería-Gámez R, Cinencio-Chavez WR, Zaragoza-Calderón CM, Laniado-Laborin R
Tuberculosis and Thorax - 2025;73(3):227-230
Tümör nekroz faktör-alfa inhibitörleri, otoimmün hastalıkların tedavisinde yaygın olarak kullanılmaktadır. Ancak, granülom oluşumunun bozulması nedeniyle aktif tüberküloz riski artmaktadır. Tedaviye başlamadan önce Mycobacterium tuberculosis için tarama yapılmasına ve önleyici tedavi uygulanmasına rağmen, özellikle endemik bölgelerde risk devam etmektedir. Tümör nekroz faktör-alfa inhibitörleri ile tedavi edilen ve önleyici tedavisi tamamlanmış iki dissemine tüberküloz vakasını rapor ediyoruz. İlk hasta, romatoid artriti olan 34 yaşında bir erkek olup adalimumab tedavisi başladıktan bir ay sonra -daha önce izoniazid profilaksisi almış olmasına rağmen- miliyer tüberküloz geliştirmiştir. İkinci hasta ise ülseratif koliti olan 25 yaşında bir kadındır; infliksimab tedavisini aldıktan ve önleyici tedaviyi tamamladıktan sonra, miliyer tüberküloz ve yükselmiş karaciğer enzimleri ile başvurmuştur. Her iki hasta da birinci basamak anti-tüberküloz ilaçları ile tedavi edilerek klinik, radyolojik ve bakteriyolojik olarak iyileşme göstermiştir. Bu vakalar, infliksimab ve adalimumab tedavisinin oluşturduğu immünsupresyonun profilaktik tedaviyi aşabileceğini vurgulamakta; önleyici tedavinin tam koruma sağlamadığını göstererek sürekli izlemin gerekliliğine dikkat çekmektedir.