CUMA YILDIRIM, NURULLAH GÜNAY, ZİYA BAYRAKTAROĞLU, BERİL ÇAKALLI, SUAT ZENGİN
Toksikoloji Dergisi - 2004;2(4):43-46
Fenitoin antiepileptik olarak sık kullanılan bir ilaçtır. Fenitoin zehirlenmesinin klinik bulguları ve prognozu yüksek doz alımın akut ya da kronik olmasına göre diğişir. 31 yaşında erkek hasta ilaç zehirlenmesi ön tanısı ile başka bir hastaneden hastanemize sevk edildi. Hasta acil servise geldiğinde alımın üzerinden 6 saat geçmiş idi. Yapılan ilk değerlendirmede: Genel durumu orta, apatik, dizartrik ve distonik olduğu tespit edildi. Fizik muayenesinde kan basıncı 80/40 mmHg, nabız 128 atım/dakika, ateş 36,6 0C idi. Nörolojik muayenesinde nistagmus olduğu gözlendi. Kan fenitoin düzeyi 40,1 mg/dl (10-20 mg/dl) olarak tespit edildi. Hasta acil serviste monitörize edildi. Destek tedaviye başlandı. Acil servise alındıktan yaklaşık 1 saat sonra vertikal nistagmusu gelişti. Dizartrinin ve distoninin ilerlediği görüldü. Bunun üzerine plazmaferez uygulanmasına karar verildi. Plazmaferez sonrası hastanın takibinde oryantasyonunun arttığı ve nistagmusunun ortadan kalktığı görüldü. Serum fenitoin düzeyi de plazmaferez sonrası 18,5 mg/dl olarak tespit edildi. Hasta yaklaşık 72 saat takip edildi. Takip sonrası psikiyatri ile konsülte edilen hastanın taburcu edilmesine karar verildi. Sonuç: Hasta acile geç dönemde getirilmiştir. Bu nedenle sportif destek yeterli olmamıştır. Bu durumda plazmaferez ile proteinlere yüksek oranda bağlanan fenitoinin vücut dışına alınması ile hastanın prognozunda daha hızlı iyileşme olduğunu düşünmekteyiz.